12 Haziran 2025 Perşembe
Türkiye’nin öncü tarım ve teknoloji firmalarından Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım A.Ş. (IST: AGROT), bağlı şirketi Agross Mağazacılık A.Ş. ile perakende sektörüne giriş yapıyor. İlk mağaza, İstanbul Beylikdüzü’nde, 2.400 metrekarelik alanda, 24 Mayıs 2025 tarihinde faaliyete başlayacak (KAP).
Agross mağazalarının vizyonunda, yerli üreticiden tüketiciye kadar uzanan tedarik zincirinin her halkasında kalite, güven ve verimliliği esas alan bir sistem oluşturulması hedefleniyor. Şirket, bu yaklaşımıyla sürdürülebilir üretim ve tüketim prensiplerini destekleyen bir model sunuyor.
Agross mağazaları, yerel ekonomilere sağladığı destek ve yarattığı istihdamla ön plana çıkıyor. Açılacak her yeni mağazanın, bulunduğu bölgede ekonomik hareketlilik yaratması ve doğrudan yerel halka fayda sağlaması bekleniyor. Bu girişim, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yerel üretimi destekleyen kritik bir adım olarak öne çıkıyor.
Agrotech, Agross mağazalarının Türkiye genelinde yaygınlaşmasıyla, şirketin mali tablolarında sürdürülebilir büyüme ve artan karlılık sağlamayı hedefliyor. Şirket, stratejik genişleme planı doğrultusunda pozitif finansal sonuçlar öngörüyor.
Agrotech’in Agross mağazalarıyla başlattığı girişim, Avrupa ve ABD’deki sürdürülebilir, pestisit kullanımını minimize eden gıda perakendeciliği trendiyle paralellik gösteriyor. Organik tarımı, şeffaflığı ve çevre bilincini ön plana çıkaran uluslararası örnekler, Agrotech’in girişimini destekler nitelikte.
Almanya genelinde 130’dan fazla mağazası bulunan Alnatura, organik sertifikalı ürünlerle öne çıkıyor. Sürdürülebilir kaynak kullanımı ve çevresel sorumluluk politikalarıyla tanınıyor.
Hollandalı süpermarket zinciri, organik ürünlere odaklanmasının yanı sıra dünyanın ilk plastik içermeyen market reyonunu 2018 yılında hizmete açarak uluslararası çapta ses getirmiştir.
Etik ticaret anlayışı ile bilinen Co-op, pestisit kullanımını azaltma, Fairtrade’i destekleme ve hayvan refahını geliştirme gibi politikaları benimseyerek sürdürülebilir perakendecilikte öncü rol üstleniyor.
Üyelik tabanlı online perakendeci olan Thrive Market, geniş organik ve GDO’suz ürün yelpazesi sunuyor. B Corp sertifikasına sahip şirket, sürdürülebilirliği ve pozitif iklim etkisini temel hedef olarak belirlemiştir.
Organik perakendecilikte öncü bir şirket olan Whole Foods, pestisit kullanımı dahil çiftçilik yöntemlerini değerlendiren bir puanlama sistemi uygulayarak tüketicileri bilinçlendirmekte ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmektedir.
Entegre zararlı yönetimi (IPM) uygulamaları ile patates üretimi yapan Healthy Grown, pestisit kullanımını azaltarak çiftlik içi biyolojik çeşitliliği koruyan yöntemlerle dikkat çekiyor.
Bu uluslararası örnekler, sürdürülebilir gıda sistemleri konusundaki küresel taahhüdü gözler önüne seriyor. Agrotech’in Agross mağazaları da pestisitsiz, yerel üretimi destekleyerek bu önemli global harekete katkı sunuyor.
Agrotech’in bu yeni adımı, Yeşil Haber’in Yeşil Endeks kategorisine dahil edebileceğimiz önemli bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Agrotech, tarım teknolojisini perakende sektörüyle entegre ederek sürdürülebilir ve çevre dostu üretim modellerini benimseyen şirketler arasında dikkat çekiyor.
Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım A.Ş. (IST: AGROT), 2025’in ilk çeyreğine ait finansal raporunda, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) düzenlemelerine ve Türkiye Muhasebe Standartları’na (TMS/TFRS) uygun konsolide mali tablolar sundu. Şirket yönetimi, finansal raporun aktifleri, pasifleri, finansal durumu ile kar-zarar tablosunu doğru biçimde yansıttığını ve önemli riskler ile belirsizlikler hakkında şeffaf bilgi sağladığını beyan etti. Finansal tablolar ve faaliyet raporu yönetim kurulunca onaylandı ve raporda herhangi bir eksiklik ya da yanıltıcı bilgi bulunmadığı vurgulandı. Detaylı bilanço bilgilerine (KAP) bağlantısından ulaşabilirsiniz.
Finansal Kalem | 31 Mart 2025 (TL) | 31 Aralık 2024 (TL) |
---|---|---|
Toplam Dönen Varlıklar | 1.888.309.292 | 2.396.225.947 |
Toplam Duran Varlıklar | 6.766.951.060 | 6.760.036.405 |
Toplam Varlıklar | 8.655.260.352 | 9.156.262.352 |
Toplam Kısa Vadeli Yükümlülükler | 169.131.822 | 557.256.426 |
Toplam Uzun Vadeli Yükümlülükler | 1.507.464.979 | 1.529.041.802 |
Toplam Yükümlülükler | 1.676.596.801 | 2.086.298.228 |
Toplam Özkaynaklar | 6.978.663.551 | 7.069.964.124 |
Hasılat | 547.536.777 | 1.547.888.096 (2024 Q1) |
Net Dönem Karı/Zararı | -69.628.418 | 1.695.223.040 (2024 Q1) |
Kaynak:https://yesilhaber.net/agrotech-agross-surdurulebilir-tarim-perakende/
Türkiye geneline yayılacak mağazalar, yerel kalkınmaya katkı sağlarken, aynı zamanda istihdam yaratacak ve kaliteli ürünlerin erişilebilir fiyatlarla tüketiciye ulaşmasını sağlayacak.
İş modeliyle çiftçileri destekleyen tarım ve teknoloji şirketi Agrotech, şimdi de yerel kalkınmaya katkı sunma, istihdam yaratma ve kaliteli ürünleri erişilebilir fiyatlarla tüketiciyle buluşturma misyonuyla perakende sektörüne girdi. Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım AŞ’ye bağlı Agross Mağazacılık, İstanbul Beylikdüzü’nde yer alan ilk şubesiyle 24 Mayıs’tan itibaren tüketicilerle buluşacak. Türkiye geneline yayılacak Agross mağazalarıyla güçlü ve yaygın bir satış ağı kurulması ve sürdürülebilir yenilikçi mağazacılık hizmetinin geniş kitlelerle buluşturulması hedefleniyor.
Agrotech’ten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, Agross’un açılması planlanan her şubesinin, yalnızca bir ticari faaliyet noktası değil, aynı zamanda yerel kalkınmaya katkı sunan, istihdam yaratan ve kaliteli ürünleri erişilebilir fiyatlarla tüketiciyle buluşturan bir değer merkezi olacağı vurgulandı.
Açıklamada, “Tarım ve teknolojiyi entegre eden yenilikçi vizyonumuz doğrultusunda, Agross Mağazacılık A.Ş. olarak yalnızca bir mağaza açılışı gerçekleştirmiyor; aynı zamanda yerli üreticiden nihai tüketiciye kadar uzanan tedarik zincirinin tüm halkalarında kalite, güven ve verimliliği esas alan yeni bir mağazacılık anlayışının temellerini atıyoruz” ifadesine yer verildi.
Şirket, açıklamasında bu genişleme stratejisi çerçevesinde, mağazacılık faaliyetlerinin mali tablolara hem büyüme hem de kârlılık bakımından giderek artan düzeyde pozitif katkı sunmasının beklendiğini de vurguladı.
Haber / Hüsne SALI
Ancak bu durum, adil ve sağduyulu bir bakış açısıyla
değerlendirildiğinde, Mehmet Türkmen’e yönelik eleştirilerin mesnetsiz olduğu
açıkça görülüyor. Gençlerin yaptığı bir paylaşımı doğrudan belediye başkanına
mal etmek, siyasi etikle bağdaşmadığı gibi, halkın iradesiyle göreve gelmiş bir
belediye başkanına yapılan çirkin bir saldırıdan öteye gitmemektedir.
Unutulmamalıdır ki, Mehmet Türkmen sadece CHP’nin değil, tüm
Kemalpaşalıların belediye başkanıdır. Seçim süreci sona ermiş, rozetler bir
kenara bırakılmış ve hizmet dönemi başlamıştır. Sayın Türkmen, göreve geldiği
ilk günden itibaren herkesi kucaklayan bir anlayışla belediyeyi yönetmekte;
siyasi görüş, inanç ya da kimlik farkı gözetmeksizin Kemalpaşa halkına eşit
hizmet götürmektedir.
Tıpkı Türkiye’nin dört bir yanında devlet kurumlarında
yaşanan münferit usulsüzlüklerin ilgili personel bazında cezalandırılması gibi,
belediyelerde de olası bir usulsüzlük ya da suç teşkil eden eylem varsa, bunun
sorumluluğu suça karışan bireylerdedir. Belediye başkanı, mesai saatleri
dışında ya da belediye çatısı altında bireysel hareket eden kişilerin tüm eylemlerinden
sorumlu tutulamaz.
Nasıl ki İzmir’de bazı kamu hastanelerinde usulsüz sağlık
raporu düzenleyen görevliler hakkında işlem yapıldığında, o kişileri işe alan
siyasi kadrolar sorumlu tutulmadıysa, aynı şekilde bir belediye başkanı da
kurum içindeki bireysel suiistimallerden sorumlu tutulamaz.
Burada esas dikkat edilmesi gereken, yaşanan olayın siyasi
bir malzeme haline getirilerek, Mehmet Türkmen’in yıpratılmak istenmesidir. Oysaki
Sayın Türkmen’in görev süresince sergilediği şeffaflık, adalet ve halkçı
belediyecilik anlayışı Kemalpaşa halkı tarafından takdirle karşılanmaktadır.
Kamuoyunun bu tür provokatör saldırılar karşısında sağduyulu
davranması, asıl hedefin kim olduğunun farkına varması büyük önem taşımaktadır.
Bu olaylar olduktan sonra Mehmet Türkmen’in söylemleri ve
tutumu ortadır. Hiçbir şekilde haraketi
kabul etmediği alenen ortadır.
Bu kapsamda AGROT , uzun süredir üzerinde çalıştığı yapay zeka destekli tarım çözümünü kamuoyuna tanıttı. AgroTech AI adı verilen bu yeni sistem, çiftçilere hızlı, güvenilir ve bilimsel tarımsal bilgi sunarak sektörde dijital dönüşümün önünü açmayı hedefliyor.
Şirket yetkililerinden yapılan açıklamada, tarım sektörünün günümüzde iklim değişikliği, azalan doğal kaynaklar ve artan gıda talebi gibi önemli sorunlarla karşı karşıya olduğu vurgulandı. Bu zorluklarla başa çıkabilmek için veriye dayalı karar alma süreçlerinin önemine dikkat çekilerek, AgroTechAI’ın bu noktada kritik bir rol üstleneceği ifade edildi.
AgroTech AI sayesinde çiftçiler:
•Bitki, toprak ve ürün fotoğraflarını göndererek destek alabiliyor,
•WhatsApp üzerinden doğrudan sorular yöneltebiliyor,
•Bilimsel ve güncel tarımsal bilgiye saniyeler içinde erişebiliyor.
Sistem, yapay zeka ve veri teknolojilerinin güçlü entegrasyonuyla tasarlandı. Çoklu büyük dil modelleri (LLM) ile her konuda en yetkin bilgi kaynağı sunulurken; otonom karar verme yeteneğine sahip agentic yapısı, en doğru ve güncel verilere erişim sağlıyor. Ayrıca gelişmiş RAG (Retrieval-Augmented Generation) mimarisi, terabaytlarca büyüklükteki tarımsal veri havuzundan doğrudan bilgi çekerek kullanıcılara yanıt üretiyor.
Görsel analiz ve doğal dil işleme teknolojileriyle donatılan sistem, çiftçilerden gelen fotoğrafları ve yazılı soruları yüksek doğrulukla analiz ediyor. Konum bilgisine göre anlık iklim verileri ve şiddetli hava koşulları da takip edilerek çiftçilere zamanında hatırlatmalar ve uyarılar yapılıyor.
Şirket yetkilileri, AgroTech AI’ın ilk versiyonuyla sektöre güçlü bir giriş yaptıklarını belirterek, gelecek dönemde kullanıcı geri bildirimleri ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda çözümün yeteneklerini geliştirmeye devam edeceklerini açıkladı. Ayrıca, yapay zeka ve veri teknolojilerine yönelik Ar-Ge yatırımlarının kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı.
Türkiye’nin yerli kozmetik markalarından L’ACTONE, bazı basın organlarında yer alan “oda kokularında zararlı madde bulundu” iddialarına yönelik kamuoyunu bilgilendiren kapsamlı bir açıklama yaptı. Şirketten gelen resmi duyuruda, ürünlerde hiçbir toksik ya da sağlığa zararlı maddeye rastlanmadığı, ayrıca Türkiye’de satışta olmayan ihracat ürünleriyle ilgili yanlış anlamaların gündeme taşındığı ifade edildi.
L’ACTONE tarafından yapılan açıklamaya göre, gündemdeki iki ürün — kavun ve şeker kamışı aromalı oda spreyleri — sadece fabrika denetimi sırasında alınan numunelerden ibaret. Şirket, bu ürünlerin Türkiye pazarında hiçbir zincir markette ya da perakende satış noktasında yer almadığını, yani ülke genelinde tüketiciye sunulmadığını özellikle vurguladı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu ürünler ihracat amacıyla üretilmiş olup, iç piyasada hiçbir şekilde satışa sunulmamıştır. Bu ürünlere yönelik denetimler de fabrika sahasında, üretim sonrası alınan örnekler üzerinden gerçekleştirilmiştir.”
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan laboratuvar testleri neticesinde, söz konusu oda kokularında herhangi bir zararlı ya da toksik içeriğe rastlanmadığı belirtildi. Ürünlerin mevcut mevzuata %100 uygun olduğu raporlarla tescillendi.
L’ACTONE, açıklamasında Ticaret Bakanlığı’nın denetim çalışmalarına tam destek verdiklerini ve denetimlerin, ürün kalitesini daha da geliştirme yolunda değerli katkılar sunduğunu ifade etti.
Açıklamanın devamında, test edilen ürünlerin yalnızca yurt dışı satış için üretildiği ve bugüne kadar hiçbir ülkenin L’ACTONE’dan ürün geri çağırma talebinde bulunmadığı bilgisi paylaşıldı. L’ACTONE’un, Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm uluslararası standartlara uygun üretim gerçekleştirdiği ifade edildi.
Bazı basın kaynaklarında gündeme gelen “dokunsal uyarı (kabartma üçgen)” eksikliğine de açıklık getirildi. Şirket bu sembolün, bazı ülkelerde zorunlu, bazı ülkelerde ise teknik bir detay olduğunu belirtti. Söz konusu ihracat ürünleri, gönderildiği ülkenin mevzuatına göre etiketlendiği için bu sembolün eksikliğinin hiçbir şekilde sağlık riski taşımadığı vurgulandı.
Açıklamada,
“Dokunsal uyarı sembolü bulunmaması, ürünün zehirli olduğu anlamına gelmemektedir. Bu sadece etiketleme prosedürüne dair bir teknik düzenlemedir.”
ifadelerine yer verildi.
1965’ten bu yana kozmetik sektöründe faaliyet gösteren ve bugün 300’ün üzerinde ana ürün, 3000’e yakın yan ürün sunan L’ACTONE, tüketici güvenliği konusundaki kararlılığını yeniden teyit etti.
Şirket açıklamasının sonunda şu mesajı paylaştı:
“Tüketicilerimizin sağlığı ve memnuniyeti bizim için en büyük önceliktir. Halkımıza, denetim makamlarına ve basınımıza şeffaflıkla bilgi sunmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin koku ve güzellik geleneklerini dünyaya taşımaya devam edeceğiz.”
SONUÇ: L’ACTONE Ürünleri GÜVENLE KULLANILABİLİR
Bu açıklamayla birlikte, kamuoyunda oluşan yanlış anlaşılmaların önüne geçilirken, L’ACTONE’un hem yerli hem de uluslararası pazardaki itibarı bir kez daha güvenle pekişmiş oldu.