Babacan’dan net tavır: Yüzde 5’lik bir ihtimal dahi olsa destek veririz
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Haberler.com'da yayınlanan programın moderatörleri Haberler.com Genel Yayın Yönetmeni Av. Bedia Teymur ve sunucu Melis Yaşar'ın konuğu oldu.
Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Ekim'de TBMM açılışında DEM Parti liderleriyle tokalaşmasının ardından PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında birçok kez çağrı yaptı. 15 Ekim'deki grup toplantısında PKK liderinden örgüt militanlarına silah bırakıp teslim olması yönünde talimat vermesini isteyen Bahçeli, bir hafta sonra ise PKK liderinin tecridinin kaldırılmasını ve akabinde Meclis'te DEM Parti grup toplantısında konuşmasını talep etti. Ali Babacan, Bahçeli'nin "Öcalan" çağrısını değerlendirdi.
Bahçeli'nin arka arkaya yaptığı konuşmalarla PKK ve terör sorununun çözülmesiyle ilgili ortaya koyduğu ifadelerin henüz samimiyet testinden geçmediğini belirten Babacan, "Henüz Sayın Erdoğan'ın, Sayın Bahçeli'nin söylediklerinin ne kadarına katıldığını, ne kadarına katılmadığını bilmiyoruz. Şu anda Sayın Erdoğan muhtemelen çözüm isteyenlerle güvenlikçi bakışa sahip olanlar arasında. Bir o tarafın etkisine giriyor, bir bu tarafın etkisine giriyor. Daha önce de Türkiye benzer süreçlerden geçtiği için ben biliyorum. Dolayısıyla zikzaklarla yürüyor. Bu zikzaklarla bu işin nereye doğru gideceği bilinmez." dedi.
Babacan, sorunun çözümüyle alakalı yüzde 5'lik bir ihtimal dahi olsa DEVA Partisi olarak destek vereceklerini ifade etti. Konunun toplumun sinir uçlarına dokunduğunu ve hassasiyet oluşturduğunu belirten Babacan, "Abdullah Öcalan'ın Meclis'e davet edilip, DEM Grubu'nda konuşma yaptırılması bugünkü şartlarda ve ortamda olacak şeyler değil." şeklinde konuştu.
Bugüne kadar DEM Parti'den konuya ilişkin gelen açıklamaların yapıcı olduğunu söyleyen Babacan, "MHP siyasi yelpazenin bir ucunda DEM ise öbür ucunda. Bu kadar uçta bir partiden gelen böylesine açıklamaları yok sayıp hadi canım oradan demeyip ciddiye almak, eğer ciddiyse biz bakalım, değerlendirelim diyebilmek aslında takdir edilmesi gereken bir yaklaşım." dedi.
Erdoğan ve Bahçeli'nin aynı frekansta olmadığını söyleyen Babacan, "Bu işin olması için Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli'nin Aynı frekansta buluşması lazım. Şu anda aynı frekansta değiller. Farklı frekanslardan yayın yapıyorlar. Önce aynı frekansta buluşmaları lazım. Sayın Bahçeli'nin Erdoğan'la hiç konuşmadan böyle bir konuyu Türkiye'nin gündemine getirebileceğine ihtimal vermem. Ama detaylarının ne kadarına Sayın Erdoğan hakimdi, haydi yapalım dediğinde Sayın Erdoğan'ın bunların uygulanması ile ilgili ne kadar iradesi var bilmiyorum. Henüz o irade ortaya koymuş değil. Bir de Bahçeli'nin açıklamalarının içinden cımbızlıyor, çekiyor. Hani bazı unsurlara katıldığını söylüyor ama topyekun, tamam hepsinin altına imza atıyorum, ben de varım falan demedi bugüne kadar. Onun için frekanslar farklı." diye konuştu.
Babacan sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
"Bu iki ayrı frekansın tek frekans haline gelmesi lazım ki uygulama olsun. Çünkü bunlar nihayetinde iktidar ortakları şu anda. Yani eğer bir adım atılacaksa, Meclis'te bir düzenleme gerekecekse, Meclis çoğunluğu açısından baktığınızda önce bir ikisinin de anlaşması lazım. Bakarsınız çok önemli çok bir şey olur. Çözüm için öyle önemli ve öyle sağlam bir çalışma getirilir ki Meclis'e bakarsınız biz bir de destek veririz. Bu gerçekten memleketimizin en önemli konulardan bir tanesi. Eğer çözüm için gerçek, samimi bir çalışma varsa, ben önceden de söyledim, biz destek veririz."
Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Ekim'de TBMM açılışında DEM Parti liderleriyle tokalaşmasının ardından PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında birçok kez çağrı yaptı. 15 Ekim'deki grup toplantısında PKK liderinden örgüt militanlarına silah bırakıp teslim olması yönünde talimat vermesini isteyen Bahçeli, bir hafta sonra ise PKK liderinin tecridinin kaldırılmasını ve akabinde Meclis'te DEM Parti grup toplantısında konuşmasını talep etti. Ali Babacan, Bahçeli'nin "Öcalan" çağrısını değerlendirdi.
Bahçeli'nin arka arkaya yaptığı konuşmalarla PKK ve terör sorununun çözülmesiyle ilgili ortaya koyduğu ifadelerin henüz samimiyet testinden geçmediğini belirten Babacan, "Henüz Sayın Erdoğan'ın, Sayın Bahçeli'nin söylediklerinin ne kadarına katıldığını, ne kadarına katılmadığını bilmiyoruz. Şu anda Sayın Erdoğan muhtemelen çözüm isteyenlerle güvenlikçi bakışa sahip olanlar arasında. Bir o tarafın etkisine giriyor, bir bu tarafın etkisine giriyor. Daha önce de Türkiye benzer süreçlerden geçtiği için ben biliyorum. Dolayısıyla zikzaklarla yürüyor. Bu zikzaklarla bu işin nereye doğru gideceği bilinmez." dedi.
Babacan, sorunun çözümüyle alakalı yüzde 5'lik bir ihtimal dahi olsa DEVA Partisi olarak destek vereceklerini ifade etti. Konunun toplumun sinir uçlarına dokunduğunu ve hassasiyet oluşturduğunu belirten Babacan, "Abdullah Öcalan'ın Meclis'e davet edilip, DEM Grubu'nda konuşma yaptırılması bugünkü şartlarda ve ortamda olacak şeyler değil." şeklinde konuştu.
Bugüne kadar DEM Parti'den konuya ilişkin gelen açıklamaların yapıcı olduğunu söyleyen Babacan, "MHP siyasi yelpazenin bir ucunda DEM ise öbür ucunda. Bu kadar uçta bir partiden gelen böylesine açıklamaları yok sayıp hadi canım oradan demeyip ciddiye almak, eğer ciddiyse biz bakalım, değerlendirelim diyebilmek aslında takdir edilmesi gereken bir yaklaşım." dedi.
Erdoğan ve Bahçeli'nin aynı frekansta olmadığını söyleyen Babacan, "Bu işin olması için Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli'nin Aynı frekansta buluşması lazım. Şu anda aynı frekansta değiller. Farklı frekanslardan yayın yapıyorlar. Önce aynı frekansta buluşmaları lazım. Sayın Bahçeli'nin Erdoğan'la hiç konuşmadan böyle bir konuyu Türkiye'nin gündemine getirebileceğine ihtimal vermem. Ama detaylarının ne kadarına Sayın Erdoğan hakimdi, haydi yapalım dediğinde Sayın Erdoğan'ın bunların uygulanması ile ilgili ne kadar iradesi var bilmiyorum. Henüz o irade ortaya koymuş değil. Bir de Bahçeli'nin açıklamalarının içinden cımbızlıyor, çekiyor. Hani bazı unsurlara katıldığını söylüyor ama topyekun, tamam hepsinin altına imza atıyorum, ben de varım falan demedi bugüne kadar. Onun için frekanslar farklı." diye konuştu.
Babacan sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
"Bu iki ayrı frekansın tek frekans haline gelmesi lazım ki uygulama olsun. Çünkü bunlar nihayetinde iktidar ortakları şu anda. Yani eğer bir adım atılacaksa, Meclis'te bir düzenleme gerekecekse, Meclis çoğunluğu açısından baktığınızda önce bir ikisinin de anlaşması lazım. Bakarsınız çok önemli çok bir şey olur. Çözüm için öyle önemli ve öyle sağlam bir çalışma getirilir ki Meclis'e bakarsınız biz bir de destek veririz. Bu gerçekten memleketimizin en önemli konulardan bir tanesi. Eğer çözüm için gerçek, samimi bir çalışma varsa, ben önceden de söyledim, biz destek veririz."