Suriye’yi nasıl bir gelecek bekliyor? İşte gündemdeki 3 senaryo
Suriye'de silahlı muhalif gruplar, 27 Kasım Çarşamba günü başlattıkları operasyon 61 yıllık Baas rejimini 12 gün içinde hiçbir çatışmaya girmeden devirdi.
Muhaliflerin Suriye'de kontrolü ele geçirmesinin ardından İsrail de Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal ederek Şam'a kadar yaklaştı.
Ülkedeki durum neredeyse her saat hızla değişirken Suriye'yi gelecekte nelerin beklediği ise merak konusu. BBC Rusça ekibine göre uzmanlar 3 ana senaryo üzerinde duruyor.
Uzmanlar, Suriye'nin birleşmesinin en elverişli senaryo olduğunu belirtiyor. Bu senaryoya göre, HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam), diğer siyasi güçlerin ülkeyi sorumlu bir şekilde yönetmesine izin veriyor. Bu sayede Suriye ulusal uzlaşma yoluna giriyor ve bölgedeki diğer ülkelerin aksine, karşılıklı intikam, cinayet, yağmalama ve savaştan kaçınılıyor. HTŞ lideri Colani, Suriyeli grupları birleşmeye ve birbirlerine saygı göstermeye çağırıyor. Ancak, Lozan Üniversitesi profesörü Joseph Dacher, Suriyeli grupların ülkeyi barışçıl ve dostça yönetmeye başlamasının, özgür seçimlerden sonra iktidarı bölüp merkezsizleştirmesinin şu an için pek olası olmadığını belirtiyor.
Dacher, HTŞ'nin iktidarını pekiştirme çabalarını da vurguluyor. Örneğin, HTŞ lideri Colani, eski rejimin başbakanını geçiş dönemi için göreve atamıştı, ancak daha sonra İdlib Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nden Muhammed el-Beşir'i başbakan olarak atadı. Dacher, bu gelişmelerin, HTŞ'nin iktidarını sağlamlaştırma amacını taşıdığını ifade ediyor. Bölgedeki güç, başlangıçta sadece İdlib'le sınırlıyken, şimdi Halep, Hama, Humus ve başkent Şam'ı da kapsıyor. Bu genişlemeyle birlikte HTŞ'nin bu bölgelerdeki gücünü paylaşması gerekecek.
İkinci senaryoya göre, HTŞ'nin Suriye'deki otoriter yönetimi daha da pekişiyor ve "tek adam" iktidarı kuruyor. Bu senaryoya göre, HTŞ lideri Colani'nin yönetimi, Suriye'de merkezi bir otorite kurarak, tüm siyasi gücü elinde toplamayı hedefliyor. Bu durumda, ülke üzerinde daha sıkı bir kontrol sağlanacak ve muhalefet gruplarının etkisi sınırlanacak. Colani'nin bu şekilde Suriye'deki siyasi denetimi pekiştirmesi, diğer güçlerin ve halkın tepkisiyle karşılaşabilir.
Üçüncü senaryoya göre, Suriye'nin durumu daha da karmaşıklaşarak bölgesel çatışmalara ve etnik çatışmalara sürüklenecek. Bu durumda, HTŞ'nin yönetimi, bölgedeki diğer gruplarla sürekli çatışma halinde olacak ve Suriye, siyasi ve askeri olarak dağılma noktasına gelecek. Bu senaryo, ülkedeki istikrarın sağlanamayacağını ve sürekli bir iç savaş ortamının oluşacağını öngörüyor. Uzmanlar, bu tür bir gelişmenin Suriye'nin geleceğini uzun vadede tehdit edeceğini belirtiyor. Bölgede yaşanan güç mücadeleleri, Suriye'nin yeniden toparlanmasını engelleyebilir ve daha fazla kaos yaratabilir.
Muhaliflerin Suriye'de kontrolü ele geçirmesinin ardından İsrail de Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal ederek Şam'a kadar yaklaştı.
Ülkedeki durum neredeyse her saat hızla değişirken Suriye'yi gelecekte nelerin beklediği ise merak konusu. BBC Rusça ekibine göre uzmanlar 3 ana senaryo üzerinde duruyor.
Uzmanlar, Suriye'nin birleşmesinin en elverişli senaryo olduğunu belirtiyor. Bu senaryoya göre, HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam), diğer siyasi güçlerin ülkeyi sorumlu bir şekilde yönetmesine izin veriyor. Bu sayede Suriye ulusal uzlaşma yoluna giriyor ve bölgedeki diğer ülkelerin aksine, karşılıklı intikam, cinayet, yağmalama ve savaştan kaçınılıyor. HTŞ lideri Colani, Suriyeli grupları birleşmeye ve birbirlerine saygı göstermeye çağırıyor. Ancak, Lozan Üniversitesi profesörü Joseph Dacher, Suriyeli grupların ülkeyi barışçıl ve dostça yönetmeye başlamasının, özgür seçimlerden sonra iktidarı bölüp merkezsizleştirmesinin şu an için pek olası olmadığını belirtiyor.
Dacher, HTŞ'nin iktidarını pekiştirme çabalarını da vurguluyor. Örneğin, HTŞ lideri Colani, eski rejimin başbakanını geçiş dönemi için göreve atamıştı, ancak daha sonra İdlib Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nden Muhammed el-Beşir'i başbakan olarak atadı. Dacher, bu gelişmelerin, HTŞ'nin iktidarını sağlamlaştırma amacını taşıdığını ifade ediyor. Bölgedeki güç, başlangıçta sadece İdlib'le sınırlıyken, şimdi Halep, Hama, Humus ve başkent Şam'ı da kapsıyor. Bu genişlemeyle birlikte HTŞ'nin bu bölgelerdeki gücünü paylaşması gerekecek.
İkinci senaryoya göre, HTŞ'nin Suriye'deki otoriter yönetimi daha da pekişiyor ve "tek adam" iktidarı kuruyor. Bu senaryoya göre, HTŞ lideri Colani'nin yönetimi, Suriye'de merkezi bir otorite kurarak, tüm siyasi gücü elinde toplamayı hedefliyor. Bu durumda, ülke üzerinde daha sıkı bir kontrol sağlanacak ve muhalefet gruplarının etkisi sınırlanacak. Colani'nin bu şekilde Suriye'deki siyasi denetimi pekiştirmesi, diğer güçlerin ve halkın tepkisiyle karşılaşabilir.
Üçüncü senaryoya göre, Suriye'nin durumu daha da karmaşıklaşarak bölgesel çatışmalara ve etnik çatışmalara sürüklenecek. Bu durumda, HTŞ'nin yönetimi, bölgedeki diğer gruplarla sürekli çatışma halinde olacak ve Suriye, siyasi ve askeri olarak dağılma noktasına gelecek. Bu senaryo, ülkedeki istikrarın sağlanamayacağını ve sürekli bir iç savaş ortamının oluşacağını öngörüyor. Uzmanlar, bu tür bir gelişmenin Suriye'nin geleceğini uzun vadede tehdit edeceğini belirtiyor. Bölgede yaşanan güç mücadeleleri, Suriye'nin yeniden toparlanmasını engelleyebilir ve daha fazla kaos yaratabilir.